Kayıtlar

Temmuz, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Phaselis

Resim
Gerek Facebook, gerek Instagram, gerekse blogta kaç kere Phaselis'ten bahsettim, kaç kere fotoğrafladım bilmiyorum, saymadım. Biz turizmci bir aileyiz. Eşim eski turist rehberi, şimdi bir acentada yönetici. Ben eski bir turizmciyim, yıllarca çeşitli acentalarda Fransız operasyonlarında görev aldım. Gerek iş, gerekse tatil için hatırı sayılır derecede seyahat ettik. Her ne kadar yeterince koruyup, kıymetini bilemesek te, sit alanı denildiğinde ülkemiz gerçekten açıkhava müzesi gibi.. İşte bu koca müze alanında Phaselis benim en sevdiğim sit alanlarından ikincisi..(birinci sırada Efes var) Tarih ve doğanın içiçe geçtiği bu antik kenti ziyaret etmediyseniz, mutlaka ama mutlaka ziyaret edin.. Son bir not: Phaselis'te mis gibi bir deniz var ama eğer şimdilerde çok moda olan, bol şezlonglu, bol partili, bol kokteylli bir "beach"ten yana ise tercihiniz, burası doğru adres değil..zira burada şezlong bile yasak.. Facebook ve Instagram sayfalarında bayramlaştık ama burayı e

Adrasan

Resim
Antalya'da yaşamanın en keyifli yanlarından biri, haftasonu kaçamak yapmak için çokça rotanızın olması..Kaş, Demre, Çıralı, Olympos, Side, Alanya, Kemer..liste uzar da uzar.. Adrasan da bu kaçış noktalarından biri. Antalya'da yaşayanlar Adrasan gibi yerlere haftasonu kaçarlar. Tüm hafta yaşanan yoğun iş temposundan sonra Cumartesi yolcululuk başlar. Yolculuk derken, çok uzun bir süreden bahsettiğim sanılmasın..Antalya'dan Adrasan'a 1,5-2 saatte varabilirsiniz. Bu tabii bizim gibi Lara tarafında oturanlar için verilen süre, Konyaaltı tarafında oturanlar çok daha kısa sürede Adrasan'a varırlar. Geçenlerde size  Adrasan'da çıkan yangın dan bahsetmiştim. O günden beri bu güzel yörenin ne halde olduğunu merak ediyordum.. Çok şükür ki, yeşil alanın büyük bölümü hala yerinde..ama gönül isterdi ki, tek bir ağaca bile zarar gelmesin.. Facebook sayfamızda söz verdiğim gibi, sizleri bolca Adrasan fotoğrafı ile başbaşa bırakıyorum..  İşte yanan bölge..  Bu sevimli arka

Organik

Resim
Köyden döneli bir hafta oldu ama oralarla ilgili yazacaklarım hala bitmedi.. Yani bu konuyu yazmasam olmazdı, önemliydi çünkü.. Sadece benim için önemli değil, bugünlerde hepimiz için önemli.. Son zamanlarda haberleri pek izlediğim söylenemez..çünkü olan biteni gerçekten sinirlerim kaldırmıyor.. Televizyonla da çok işim yok..sadece film kanallarında güzel bir film varsa onu izlemeyi tercih ediyorum, arada da WTC (World Travel Channel) İz TV ya da TV5 izliyorum...bir de son zamanlarda  denk geldikçe sağlık ve yemek programlarına göz atar oldum.  Bu yemek ve sağlık programlarında en çok konuşulan konulardan biri de kanser türleri, obezite ve yediklerimizin etkisi...bir organik beslenmedir, almış başını gidiyor.. Yediklerimizin kanserle gerçekten ilgisi var mı -hayatında hiç sigara içmemiş bir adam da akciğer ya da gırtlak kanseri olabildiğinden, bu konuda kafam biraz karışık) bilmiyorum ama obeziteyle oldukça yakından ilişkili olduğu kesin.. Geçen hafta köydeki en keyifli şeylerden b

Safranbolu

Resim
Köy dönüşünden bu yana hala toparlanamadık.. Önce haftalardır ortalıkta "alerjik sinüzit" olarak dolaştım, öksürükler bir türlü bitmek bilmeyince bir başka doktora kontrole gittim..öğrendim ki bronşitmişim..doktorun verdiği ilaçlar birkaç günde etkisini gösterdi, şimdi çok daha iyiyim.. Dün akşam ise dostlarımdan biri geldi.. Kendisinden  bu yazıda  bahsetmiştim.. Dün akşamdan beri muhabbet bitmek bilmedi -sakın şikayetçi olduğum düşünülmesin, bilakis, çok mutluyum- işte bu sebepten sizleri biraz ihmal ettim, Safranbolu yazısı da bu vakte kaldı.. Evettt, ner'de kalmıştık? Bir önceki yazıda kayınpederimin köyünden bahsetmiştim size.. Safranbolu Karakuzu köyüne 1,5 saatlik mesafede (aslında daha yakın ama yol çok fena:/)  Bir sabah erkenden kalkıp soluğu Safranbolu'da aldık.. Safranbolu doğasını, tarihini, yeşilini ve güleryüzünü korumuş nadir yerlerden..çok beğendim. Barcelona'da Parc Güell'in alt kısmını hatırlattı burası bana..ancak buraya Gaudi'nin d