Cumartesi yazısı

Ben haftasonu pek yazmıyorum, yazamıyorum biliyorsunuz. Yazamıyorum, zira haftasonu yapılacak fazlasıyla işim ve buluşmalarım oluyor, bir de Selim Efe faktörü var tabii.. Ama bu sabah çok ama çok erken uyandım. Neden mi? Bir hava düşünün: durgun, bir gram bile esmiyor, ter içinde uyanıyorsunuz. Sabah odaları havalandırmak için pencereleri açıyorsunuz ama farkediyorsunuz ki ev dışarıdan daha serin, üstelik dışarısı nemden boğulmuş bir vaziyette..Evi sadece 5-10 dakika havalandırıp kapı, pencere kapatıyorsunuz, klima altında pineklemeye başlıyorsunuz.. Çok değil, geçen seneye kadar Antalya'da neredeyse tüm yaz böyle geçerdi. Ama bu yaz birşeyler yolunda gitti, biz de pekçok insanın yaşadığı gibi daha "insani boyutlarda" bir yaz yaşadık:) Fakat Antalya yazı tam giderayak yapacağını yaptı yine..şu an dışarıda boğucu, fena bir sıcak var.. Denize gidesim yok.. Buz gibi havası olan AVM'lere de.. Sadece evde pineklemek istiyorum bugün.. Umarım Selim Efe de arıza çıkarmaz, ...