Küçük mutfak kabusu

Yazan: -
Hiç kimse kendini kandırmasın: küçük mutfak kabustur..
Küçük mutfak sahibi okurlarım, lütfen bana kızmayın ama öyle:/

Ha şöyle birşey olabilir: evde sadece 2 kişi yaşıyorsunuzdur, çok misafiriniz olmuyordur, Fransızlar gibi sürekli dışarıda yemeyi tercih ediyorsunuzdur ya da bekar yaşıyorsunuzdur...o zaman sorun yok. Ama çocuklu, torbalı, misafirli takımdansanız, ne yazık ki küçük mutfakta yaşamak çok zor...Yani odalar nispeten daha küçük ölçekli olabilir ama mutfak büyük olsun..

Benim çok küçük mutfaklı evim hiç olmadı..Tamam öyle Amerikan evlerinin ebatlarında da bir mutfağım olmadı ama yine de kötünün iyisi durumundayım sanırım :))

Küçük mutfakları geniş gösterebilecek en büyük numaralardan biri açık renklere boyayıp, dolap kapağı tercihini de açık renkten yana yapmak..

Açık mavi, mint dedikleri su yeşili, açık pembe ve tabii ki beyaz küçük mutfaklar için ideal bir seçim olabilir..
Alttaki görseldeki mutfak oldukça büyük ama renkler daha da geniş göstermiş..
Dolap kapaklarının rengine bayıldım, önce şu beyaz hevesimi alayım, ileride mutfak dolaplarım bu renk olsun isterim..



Küçük olmasına rağmen bu küçük beyaz mutfağa bayıldım..

Ve diğer küçük mutfaklar..
Farkındaysanız hepsi açık renk..


Peki renk dışında başka çözüm ne var?
Biliyorum bizim mutfaklarımızda pek rastlamayız ama ayna kullanımı da mekana derinlik katar..
Ben şahsen mutfağıma uygulamayı düşünüyorum:)


Çekmecelere sığmayan pişirme araçlarınızı boş duvarda değerlendirebilirsiniz.


Mutfak dolaplarınızın yanında yer varsa, orayı dolap haline getirebilirsiniz


Günlük kullandığınız reçel, bal, baharat, zeytin, sos, vs. kavanozlarınız için bu tip bir stand kullanabilirsiniz.


Raf her türlü dar mekanda en çok işe yarayan çözümlerden biridir, daima yer kazandırır.
Mıknatıslı baharatlıklar bizde de bolca mevcut.
Dolap kapaklarınızdan birini bu şekilde baharatlık olarak değerlendirebilirsiniz
Bunlar da mutfağınızdaki boş duvarda kullanabileceğiniz diğer depolama seçenekleri..


"Salı sallanır" derler ama benim günüm su gibi akıp geçiyor bugün..:)
Herkese kolay bir gün diliyorum!
Sevgiler:)

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cam balkona perde ama nasıl?

Yazan: -
Resim
Her ne kadar Antalya'da bir yağmur yağıp bir güneş açsa da, mağazalar geleneksel "balkon mobilyası ve aksesuarları tacizi"ne başladılar bile:) O kadar yoğun bir taciz ki, yapı marketler ve mağazalardan gelen mail ve mesajların çoğunu artık okumadan silmeye başladım:/ Bahar yorgunluğundan mıdır nedir, henüz temizlik, hazırlık, düzenleme anlamında hiçbirşey yaptığım yoktu düne kadar..Dün söylene söylene eczaneye attım kendimi..Eczacımızdan-yıllardır aynı yere giderim, gece telefon etme lüksüm bile vardır kendisine- bahar yorgunluğunu atlatabileceğim bir vitamin rica ettim, bu sabah itibarıyla kullanmaya başladım, çünkü birinin bu evi adam etmesi lazım!:) Eczane çıkışı  ilk iş balkon perdeleri araştırmasına koyuldum. Benim balkon  malum  .. Geçen sene balkon yazımda bahsetmiştim, taşındığımız gibi duruyor balkon, evde yeni olduğumuz için yıl boyunca nasıl kullanacağımı görmek istedim...hemen acele edip birşeyler yapılınca, sonra kullanmadığınız ya da kullanmakta
Devamı

Sanat dolu tuvalet ve banyolar

Yazan: -
Resim
Öncelikle sizden bir ricam var. Az sonra bahsedeceğim konuya önyargılı yaklaşmamanızı rica ediyorum:) Dün size kısaca büyük banyomdan bahsetmiştim. Bilhassa duvarların boş olmasıyla ilgili olsa gerek, çok soğuk görünüyor gözüme.. Sonra farkettik ki, yerdeki paspas çok küçük ve açık renk, duvarlar da bomboş.. İlk etapta duvarlardan birine çok yakın bir dostumun getirdiği hediyeyi asmaya karar verdim..Tam klozetin sol üst köşesine.. Aslında arkadaşım bu mumluğu balkon için almış. Ama benim balkon malum, dört bir yanı cam kaplı. Ben de o kadar sevdim ki bu mumluğu, değiştirmeye kıyamadım, banyoya asmaya karar verdim:) Akşamları mumları yaktığımda hem banyoya nefis bir koku yayılıyor, hem de ortaya çıkan görüntü gerçekten çok güzel ve huzur verici.. Ama sırf bu mumluk bile kurtarmadı banyoyu. Şimdi yeni şeyler eklemem lazım, zira lavabonun yanındaki duvar hala boş..Havluluktan itibaren hala hatırı sayılır bir alan var ve oranın bomboş durmasını sevmiyorum. Ben de buraya bir
Devamı

Fırından öte: AGA

Yazan: -
Resim
AGA fırın -aslında fırın demek haksızlık, "pişirme ünitesi" daha uygun bir kelime- denince benim aklıma gelen ilk kelime mutfak, yemek ya da pasta değil,  "haute couture" :) Yani AGA da mutfak endüstrisinin bir Chanel 2.55'i ya da Hermes Birkin'i desek, abartmış sayılmayız:) Eh tabii bir Chanel ya da Hermes'le karşılaştırdığıma göre fiyatları hakkında da tahminleriniz oluşmuştur:) Hikaye 1929 yılında İsveç'te başlıyor. Nobel ödüllü bilimadamı ve mucit Dr. Gustaf Dalen, eşinin yemek yaparken ne kadar zorlandığını görünce, bu fırını geliştiriyor. Daha sonra bu üniteler ülke değiştiriyor ve İngiltere'de tarihi bir dökümhanede üretilmeye devam ediliyor. Bu ünitelerin en büyük özelliği, 70 yıldır tasarımının hiç değişmemiş olması ve gelişen, değişen bu teknoloji çağında hala seri imalat yapmaması..Tabii tek özelliği bu değil, ısıyı çok homojen bir şekilde yayması sebebiyle pişirdiği her yemeğin süper lezzetli olması, bir su ısıtıcısından çok dah
Devamı