Lefkoşa'da bir kafe

Yazan: -
Uzun zamandır aklımdaydı: bazen öyle güzel yerlerle, mekanlarla karşılaşıyorum ki, dekorasyon konusunda harikalar yaratmışlar..gözüme güzel gelenleri, sevdiklerimi sizlerle hep paylaşmak istiyorum, bir türlü kısmet olmuyor:/

Kıbrıs'ın Lefkoşa kentindeki "Caffe Aşkı" lokomotif olsun, eğer hoşunuza giderse, yine böyle sevdiğim mekanların fotoğraflarını sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Hem evlerimiz için de değişik fikirler edinme şansımız olur. Ah keşke bu fikir önceden aklıma gelseydi de, başta Budapeşte'deki Gerbeaud Cafe olmak üzere, büyülendiğim diğer mekanların fotoğraflarını çekip arşivleseydim...

Caffe Aşkı bizim için de sürpriz oldu: yani aslında kahvaltı etmek için öylesine bir yer ararken, burayı denemeye karar verdik, iyi ki de denemişiz, hem yemeklerine bayıldık, hem de bu kadar keyifli döşenmiş bir mekanda birşeyler yemek güne güzel başlamamızı sağladı:)

Sanırım içeri girdiğim an kalbimi ilk anda fetheden nokta yer döşemesi oldu! Ah şu bizim evin tadilatı öncesi niye gitmedim ben bu kafeye? bizim ev böyle bir döşemeyi de kaldırırdı..bakar mısınız güzelliğe..ahşapla birleştirmişler, nefis birşey çıkmış ortaya..
Musluğu görünce kendimi evde gibi hissettim:)
Tezgah ahşap ve harika görünüyordu..
Kafenin şirin kavanozları, bayıldım :)
 
Bu sandalyeleri çok seviyorum.
İleride sahil kasabasında bir yazlıkta yaşarsam, kesinlikle bu tarzda birşey isterim..
Avize mekanın ruhuna çok uymuş, çok beğendim.
Ah bir de nereden alındığını sorsaydım keşke:/
Dünkü yazıdan Hellimli Börek ve Sac Katmeri'ni hatırlarsınız:)
Tuvalette çok daha güzel seramikler kullanabilirlermiş ancak dolap ve lavabo çok şık..Çöp sepeti ve tuvalet kağıtlığı da lavaboyla aynı renklerdeydi, çok hoş olmuş..
Tezgahın üzerinde mini bir kütüphane kurulmuş, bu eski radyo da mekana çok yakışmış.
Duvarlarda Kıbrıs'ın tarihi var..siyah/beyaz fotoğraflar..
Eğer yolunuz Kıbrıs'a düşerse, Lefkoşa Dereboyu'nda -dostumun söylediğine göre, oranın Şanzelize'si gibi bir caddeymiş- Caffe Aşkı'nın leziz yemeklerini deneyebilirsiniz.
Sevgiler:)

Yorumlar

  1. gzlşeylerrehberi23 Mayıs 2013 10:47

    Aa dedim musluk aynen senin musluk hakikaten ben bile tanıdım smyrne:))
    Cafe aşk güzel sen gittiğin güzel mekanları böyle post yap iyi fikir,ah o budapeştedekini çekecektin kii...
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. smyrnetalya23 Mayıs 2013 11:20

    Günaydın:)
    Belki Budapeşte'ye yeniden gitmem gerekiyordur:)
    Ama bilhassa Venedik'e..yanar yanar, fotoğraf makinemizin şarjının bittiğine yanarız eşimle hala:)
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  3. Unknown23 Mayıs 2013 18:38

    Çok güzel bir yermiş. Bence de böyle güzel mekanları fotoğraf laman iyi olur. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. smyrnetalya23 Mayıs 2013 23:00

    eh okurların da sevmesine sevindim!:)
    ben fena feyz alıyorum çünkü, hem evlerimizde değişiklik yapmak üzere ilginç fikirlerle karşılaşabiliriz:)
    sevgiler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cam balkona perde ama nasıl?

Yazan: -
Resim
Her ne kadar Antalya'da bir yağmur yağıp bir güneş açsa da, mağazalar geleneksel "balkon mobilyası ve aksesuarları tacizi"ne başladılar bile:) O kadar yoğun bir taciz ki, yapı marketler ve mağazalardan gelen mail ve mesajların çoğunu artık okumadan silmeye başladım:/ Bahar yorgunluğundan mıdır nedir, henüz temizlik, hazırlık, düzenleme anlamında hiçbirşey yaptığım yoktu düne kadar..Dün söylene söylene eczaneye attım kendimi..Eczacımızdan-yıllardır aynı yere giderim, gece telefon etme lüksüm bile vardır kendisine- bahar yorgunluğunu atlatabileceğim bir vitamin rica ettim, bu sabah itibarıyla kullanmaya başladım, çünkü birinin bu evi adam etmesi lazım!:) Eczane çıkışı  ilk iş balkon perdeleri araştırmasına koyuldum. Benim balkon  malum  .. Geçen sene balkon yazımda bahsetmiştim, taşındığımız gibi duruyor balkon, evde yeni olduğumuz için yıl boyunca nasıl kullanacağımı görmek istedim...hemen acele edip birşeyler yapılınca, sonra kullanmadığınız ya da kullanmakta
Devamı

Sanat dolu tuvalet ve banyolar

Yazan: -
Resim
Öncelikle sizden bir ricam var. Az sonra bahsedeceğim konuya önyargılı yaklaşmamanızı rica ediyorum:) Dün size kısaca büyük banyomdan bahsetmiştim. Bilhassa duvarların boş olmasıyla ilgili olsa gerek, çok soğuk görünüyor gözüme.. Sonra farkettik ki, yerdeki paspas çok küçük ve açık renk, duvarlar da bomboş.. İlk etapta duvarlardan birine çok yakın bir dostumun getirdiği hediyeyi asmaya karar verdim..Tam klozetin sol üst köşesine.. Aslında arkadaşım bu mumluğu balkon için almış. Ama benim balkon malum, dört bir yanı cam kaplı. Ben de o kadar sevdim ki bu mumluğu, değiştirmeye kıyamadım, banyoya asmaya karar verdim:) Akşamları mumları yaktığımda hem banyoya nefis bir koku yayılıyor, hem de ortaya çıkan görüntü gerçekten çok güzel ve huzur verici.. Ama sırf bu mumluk bile kurtarmadı banyoyu. Şimdi yeni şeyler eklemem lazım, zira lavabonun yanındaki duvar hala boş..Havluluktan itibaren hala hatırı sayılır bir alan var ve oranın bomboş durmasını sevmiyorum. Ben de buraya bir
Devamı

Fırından öte: AGA

Yazan: -
Resim
AGA fırın -aslında fırın demek haksızlık, "pişirme ünitesi" daha uygun bir kelime- denince benim aklıma gelen ilk kelime mutfak, yemek ya da pasta değil,  "haute couture" :) Yani AGA da mutfak endüstrisinin bir Chanel 2.55'i ya da Hermes Birkin'i desek, abartmış sayılmayız:) Eh tabii bir Chanel ya da Hermes'le karşılaştırdığıma göre fiyatları hakkında da tahminleriniz oluşmuştur:) Hikaye 1929 yılında İsveç'te başlıyor. Nobel ödüllü bilimadamı ve mucit Dr. Gustaf Dalen, eşinin yemek yaparken ne kadar zorlandığını görünce, bu fırını geliştiriyor. Daha sonra bu üniteler ülke değiştiriyor ve İngiltere'de tarihi bir dökümhanede üretilmeye devam ediliyor. Bu ünitelerin en büyük özelliği, 70 yıldır tasarımının hiç değişmemiş olması ve gelişen, değişen bu teknoloji çağında hala seri imalat yapmaması..Tabii tek özelliği bu değil, ısıyı çok homojen bir şekilde yayması sebebiyle pişirdiği her yemeğin süper lezzetli olması, bir su ısıtıcısından çok dah
Devamı