Kayıtlar

Mayıs, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Oksijen maskesi

Resim
2 gündür hiç yazasım yok.. Aslında bugün size katıldığım bir sergiden bahsedecektim ama son zamanlarda duyduğum haberler canımı sıkıyor.. Biz minicik balkonlarımızı bile yeşillendirmek, çiçeklendirmek için kendimizi paralarken, İstanbul'un orta yerinde koca parkın yok edilecek olmasını bilmek gerçekten çok üzücü... Henüz Amerika'yı görmedim ama Central Park'ın neye benzediğini çok iyi biliyorum.. Şehrin ortasında koca bir orman var! Madem Amerika'ya bu kadar özeniyor, onu "büyük abi" olarak görüyoruz, o zaman neden şehirciliğini de örnek almıyoruz? Burası da Londra'daki Hyde Park.. Bakın burası da Tokyo'daki Ueno Park Bu da Paris'teki Jardin du Luxembourg, çok keyifli bir yerdir.. Mesela burası da Tuileries Bahçeleri..Fransızlar buraya "poumon/akciğer" derler.. Antalya'da yaşayan biri olarak bu konuda çok şanslıyız, zira belediye parklara ve yeşile inanılmaz önem veriyor, her mahallede en az 2 park var, yollardaki tüm refüjler çi

Bikini yemeği

Resim
Bu yemeğin ismini ilk kez duyduğunuzu tahmin edebiliyorum, çünkü ben uydurdum:-)  Bikini giymek biraz özen istiyor, koca bir karınla bikini çok güzel bir görüntü vermeyebiliyor :/ Dolayısıyla bikini arifesi karnı biraz indirecek, düzleştirecek yemekler yapmaya başladım şu ara..bir yandan da motive olabilmek amacıyla alışverişten hiç hoşlanmayan -tabii ki inanmadığınızı biliyorum, alışveriş sevmeyen kadın vardır bu yeryüzünde?:))- bu blog sahibesi kendine 2 yeni bikini üstü aldı... Aslında güzel bir fikrim var: şu ara motivasyon sorunu yaşamam sebebiyle, bu üstlerden birini -galiba yavruağzı rengi olan, çünkü gördüğüm an bayıldım!- buzdolabı kapağına asmayı düşünüyorum! Neyse ki eşim bu sabah itibarıyla yeniden yüzmeye başladı, onun da "sağlıklı beslenelim, form tutalım" havasında olması benim işimi kolaylaştıracak sanırım.. Ay evet, bikini yemeği demiştik, tarif vermeden olmaz. Kabak inanılmaz güzel bir diyet sebzesidir, aslında her sebze öyledir ama lif açısından çok zen

Muhteşem Gatsby

Resim
Ah ben hep bu hataya düşüyorum.. Okumadığım kitabın filmi hali hazırda çıktıysa, hazıra konup filmi izlemeyi tercih ediyorum..tabii sonuç hakkında çok fikrim olmuyor, ta ki denk gelip te kitabı okuyana kadar.."denk gelip te" diyorum, çünkü sizde nasıl oluyor bilmiyorum ama ben eğer filmi izlediysem bir süre kitabını okuma ihtiyacı hissetmiyorum.. O yüzden en güzeli, önce kitabı okumak.. Çünkü inanın bana kitaplar çoğunlukla filmlerinden çok daha güzel oluyor. Bugüne dek kitaba uygun bir şekilde güzel uyarlanmış tek film Yüzüklerin Efendisi'ydi kanımca..senaristler gerçekten iyi çalışmış, oyunculuklar da mükemmeldi..zaten son seri "Kralın Dönüşü" ile Akademi Ödülleri'nde şov yaparak ne kadar güzel bir uyarlama olduğunu aldığı ödüllerle kanıtladı. Great Gatsby/Muhteşem Gatsby'ye gelince..Amerikan Edebiyatı ile haşır neşirliğim üniversite zamanı okuduğum Hemingway kitapları ile sınırlıydı, son birkaç yıldır Paul Auster ile yeniden start aldı. Klasik o

Dünyanın 8. harikası

Resim
Ah çikolata sen nasıl güzel birşeysin...ve seni sevmeyen insanları hiç mi hiç anlamıyorum...bence onlar hayat damarlarından biri kopmuş şekilde yaşıyorlar ve en acısı da farkında değiller, bilmiyorlar:) Halbuki sen öyle özel birşeysin ki, adına kitaplar yazıldı, filmler çevrildi.. Sözkonusu irade ise, kaç fani seninle imtihan oldu, kaç beşerin diyetini baltalayacak derecede baştan çıkarıcı oldun:) Evet belki fazlan zarar ama seni kararında midemize gönderdiğimizde sadece lezzetli değil, nasıl da faydalısın...sadece kokun bile mutluluk hormonu olan endorfinin salgılanmasına yetiyor bünyede, zengin bir kalsiyum kaynağısın aynı zamanda, kemiklerin güçlenmesinde en az yoğurt, peynir, süt kadar önemin var, içerdiğin antioksidanlar kansere kafa tuttuğu gibi, bakır cilde ve damarlara fayda ederken, demir ve çinko da bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Meyvelisinden, cevizlisine, bademlisinden, üzümlüsüne her çeşidini yaptı türlü markalar, ben en çok bunları seviyorum.. Bugüne d

Valentino'nun Fakirhanesi

Resim
Valentino benim için kırmızı.. Yani tamam, adam her renk kıyafet yapıyor ama onun alamet-i farikası "kırmızı" Eminim ki yıldızlar da "kırmızı halı"lı gecelerde bu renk birşey giyeceklerse önce Valentino'ya bakıyorlardır.. Bundan şikayetçi olduğum sanılmasın.. Yani bence her ressamın resimlerinde bir tekniği, bir işareti olduğu gibi, modacıların da -benim gözümde onlar da birer sanatçı- işaretleri olmalı..nasıl Chanel=siyah+inci kolye ise ya da Cavalli denince akla leopar desen geliyorsa, Valentino'nun da kırmızıları olması doğaldır ve güzeldir. İşte bu Valentino Garavani amca, memleketi olan güzelim İtalya'yı bırakmış, Paris'e birkaç kilometre uzaklıktaki bir banliyöde yaşıyor. Aslında ona da hak vermemek elde değil, çünkü sözkonusu moda ise ve "özgün, alışagelmişin dışında" birşeyler üretmekse, o zaman Fransa'nın havası solunmalı, bu bir gerçek..eğer siz de benim gibi azıcık moda haftalarını takip ediyorsanız, otoriteler en çok