Kırmızıya devam

Yazan: -
Ner'de kalmıştık?
Hımmm, dün Sevgililer Günü ve kırmızılardan bahsediyorduk..

Birara kırmızı en çok giydiğim renklerin başında geliyordu.
Ama sonra birşey oldu ve ben kırmızı giymeyi kestim…uzun zamandır da kırmızı birşey giymiyorum desem yeridir.

Sonra hayatıma bir kadın girdi. Şu an aile dostumuz olan bu kadın, kırmızıya o kadar tutkuyla bağlı ki, benim kırmızıyla aramı yeniden düzeltti.
Ben şimdilerde mavi/beyaz/kırmızı üçgenini çok seviyorum..bu renkler biraraya geldiğinde içim açılıyor..

İşte bu tepsiyi de bahsettiğim aile dostumuz için yaptım.
Aslında vernikledikten sonra sizlerle paylaşmayı tercih ederdim ama hazır konu kırmızı iken bunu da paylaşmak istedim:) 
Bir de atölyede hazır gün ışığında çekilmiş bir fotoğraf kalmış telefonumda, akşam abajur/avize ışığıyla çekilen fotoğrafın tam renklerini yansıtmayacağını düşündüm..
Bunlar da insanın içini ısıtan diğer kırmızılar..
Sevgiler:)

Yorumlar

  1. Ayfer14 Şubat 2014 11:03

    Kirmizi askin rengi, bir zamanlar bende kirmiziya tutkundum ama zevkler zamanla degisiyor..
    Bu arada kirmizi ekoseli kopek yatagi favorim oldu fotolarin icinde ^_*
    Gunleriniz hep bugun gibi ozel olsun, sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. smyrnetalya14 Şubat 2014 14:28

      Ayfer Hanım merhaba,
      Ben de ekoseyi çok severim:)
      Sevgililer Gününüz kutlu olsun:)

      Sil
  2. Adsız14 Şubat 2014 19:09

    Ellerinize sağlık! Tepsiye bayıldım! Yalnız, o deseni nasıl elde edip, tepsiye geçirip boyamayı başardığınız hakkında hiç fikrim yok :/ Muazzam görünüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. smyrnetalya14 Şubat 2014 19:47

      Saliha Hanım teşekkürler!
      O desen bir peçete..peçeteyi çok beğendiğim -hatta o kadar beğendim ki, bir tane de yedek aldım, kendim için de birşey yapacağım!:)- için birşeyler yapmak istedim, ortaya bu çıktı:)
      Bu işlerle ilgileniyor musunuz bilmiyorum ama peçete dekopajı diye bir yöntem var, tepsiyi o yöntemle hazırladım.
      Tekrar teşekkürler:)

      Sil
    2. Unknown15 Şubat 2014 13:08

      Ayşe Abla tepsi muhteşem olmuş! Ellerine sağlık. O tepsiyle kahve servisi ne de güzel yapılır :) Boyamaya devam.

      Sil
    3. smyrnetalya15 Şubat 2014 17:13

      Canımmmm sağolasın!
      Filiz ablanın kırmızı fincanları da var, çok hoş duracak:))
      Evet evet boyamaya devam edeceğim, aklımda başka şeyler de var..sonra evdekiler var..
      Öpüyorum çok çok

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cam balkona perde ama nasıl?

Yazan: -
Resim
Her ne kadar Antalya'da bir yağmur yağıp bir güneş açsa da, mağazalar geleneksel "balkon mobilyası ve aksesuarları tacizi"ne başladılar bile:) O kadar yoğun bir taciz ki, yapı marketler ve mağazalardan gelen mail ve mesajların çoğunu artık okumadan silmeye başladım:/ Bahar yorgunluğundan mıdır nedir, henüz temizlik, hazırlık, düzenleme anlamında hiçbirşey yaptığım yoktu düne kadar..Dün söylene söylene eczaneye attım kendimi..Eczacımızdan-yıllardır aynı yere giderim, gece telefon etme lüksüm bile vardır kendisine- bahar yorgunluğunu atlatabileceğim bir vitamin rica ettim, bu sabah itibarıyla kullanmaya başladım, çünkü birinin bu evi adam etmesi lazım!:) Eczane çıkışı  ilk iş balkon perdeleri araştırmasına koyuldum. Benim balkon  malum  .. Geçen sene balkon yazımda bahsetmiştim, taşındığımız gibi duruyor balkon, evde yeni olduğumuz için yıl boyunca nasıl kullanacağımı görmek istedim...hemen acele edip birşeyler yapılınca, sonra kullanmadığınız ya da kullanmakta
Devamı

Fırından öte: AGA

Yazan: -
Resim
AGA fırın -aslında fırın demek haksızlık, "pişirme ünitesi" daha uygun bir kelime- denince benim aklıma gelen ilk kelime mutfak, yemek ya da pasta değil,  "haute couture" :) Yani AGA da mutfak endüstrisinin bir Chanel 2.55'i ya da Hermes Birkin'i desek, abartmış sayılmayız:) Eh tabii bir Chanel ya da Hermes'le karşılaştırdığıma göre fiyatları hakkında da tahminleriniz oluşmuştur:) Hikaye 1929 yılında İsveç'te başlıyor. Nobel ödüllü bilimadamı ve mucit Dr. Gustaf Dalen, eşinin yemek yaparken ne kadar zorlandığını görünce, bu fırını geliştiriyor. Daha sonra bu üniteler ülke değiştiriyor ve İngiltere'de tarihi bir dökümhanede üretilmeye devam ediliyor. Bu ünitelerin en büyük özelliği, 70 yıldır tasarımının hiç değişmemiş olması ve gelişen, değişen bu teknoloji çağında hala seri imalat yapmaması..Tabii tek özelliği bu değil, ısıyı çok homojen bir şekilde yayması sebebiyle pişirdiği her yemeğin süper lezzetli olması, bir su ısıtıcısından çok dah
Devamı

Evde kaç tuvaletiniz var?

Yazan: -
Resim
Şaka yapmıyorum, evde kaç tuvaletiniz var? Eğer ikiden fazla tuvalete sahipseniz, orayı bambaşka bir şekilde değerlendirebilirsiniz. Nasıl mı? Şu an yaşadığımız evi görür görmez, evde 2 adet banyo olduğunu farkedince, misafir tuvaletinin anlamsızlığını sorgulamıştım. Ve evi aldığımız an, ilk kararlarımızdan biri misafir tuvaletini iptal etmekti, zaten evde 2 adet tuvalet mevcuttu. Böyle küçük odalarla ne yapabilirsiniz? -Eğer kütüphaneye yer yoksa, uygun raflama sistemleriyle orayı bir kitap odası haline getirebilirsiniz. -Siz de benim gibi banyo/mutfakta çamaşır makinası sevmiyorsanız, orayı çamaşır odası yapabilirsiniz. -Eğer büyükçe bir tuvaletse, çamaşır odasına ilave ütü odası ekleyebilirsiniz. -Yatak odasında yeterince depolama alanınız yoksa, buraya açık sistem dolap/depolama ünitesi yaptırabilirsiniz. -Yatak, yastık, battaniye, havlu, yorgan, çarşaf gibi tekstilleriniz için depolama alanı oluşturabilirsiniz. -Ya da benim gibi, evin tüm ıvır zıvırını toparlayacak bir
Devamı