Tarihi Kristal: Baccarat

Yazan: -
Geçenlerde size lüks dekoratif nesnelerinden biri olan, ünlü Fabergé yumurtalarından bahsetmiştim.
Yine başka bir lüks "Baccarat" (Bakara diye okunur)'dan bahsetmek istiyorum.
Dünyada kristal eşyalar üreten birçok firma var.
Ancak Baccarat sıradan bir kristal üreticisi değil.

Kökeni 1700'lü yılların ortalarına dayanıyor.
O yıllarda Fransa Kralı 15. Louis, Lorraine (Loren) bölgesinde küçük bir kasaba olan Baccarat'da saray için cam üretimi yapacak olan bir atölye kurduruyor. Kuruluşlarından 7 yıl sonra kristalde nihayet berraklığı yakalıyorlar ve saray için ilk siparişlerini alıyor atölye..

İşte hikaye bundan sonra başlıyor. Atölye o kadar başarılı oluyor ki, başta Fransa olmak üzere Avrupa sosyetesinin yeni zenginleri, Baccarat kristalini bir prestij göstergesi olarak kabul etmeye başlıyor, böylece ünü tüm dünyaya yayılıyor.

Ardından, dünyanın çeşitli yerlerinden siparişler gelmeye başlıyor..
Firma Britanya İmparatorluğu'ndan, Japon İmparatorluğu'na, Beyaz Saray'a kadar pekçok yere sipariş edilen kristallerini gönderiyor..
Bu siparişlerden biri bizi oldukça ilgilendiriyor: 1800'lü yıllarda Sultan Abdülaziz Paris seyahatinde, Osmanlı Sefareti için üzerinde imparatorluğun amblemi -yıldız- bulunan bardak takımı ve sunum tepsileri sipariş ediyor. Baccarat siparişlerimiz sadece bunlarla sınırlı değil, saraylarımızda -bilhassa Beylerbeyi ve Dolmabahçe- bardaktan, şamdana, avizeye kadar pekçok Baccarat kristali görmek mümkün..
Ayrıca Fransa'nın duyurusuna göre, dünyadaki en büyük Baccarat kristali koleksiyonu da İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda..

Yukarıda bahsettiğim kırmızı bardak takımının ve sunum tepsilerinin görselini ne yazık ki bulamadım ancak aşağıda yine Osmanlı'ya ait bir Baccarat sürahi takımı göreceksiniz..


Yaklaşık 10 yıl önce Baccarat firması, zamanında Coco Chanel, Picasso, Dali gibi ünlü sanatçılarla Fransız burjuvazisini biraraya getiren partilerle ün salan Marie-Laure des Noilles'ın evini satın alıp bir "kristal müze" şekline dönüştürdü, müzenin dekorasyonunu ise ünlü Fransız mimar Philippe Starck'a emanet etti. Aslında burası klasik müzelere pek benzemiyor; içerisinde restoranı, galerisi ve butiği mevcut..müzede düzenli olarak sergiler düzenleniyor..Paris'e yeniden yolum düştüğünde gideceğim ilk adreslerden biri de bu müze..



Bunlar da fikir sahibi olabileceğiniz bazı Baccarat ürünleri..





Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cam balkona perde ama nasıl?

Yazan: -
Resim
Her ne kadar Antalya'da bir yağmur yağıp bir güneş açsa da, mağazalar geleneksel "balkon mobilyası ve aksesuarları tacizi"ne başladılar bile:) O kadar yoğun bir taciz ki, yapı marketler ve mağazalardan gelen mail ve mesajların çoğunu artık okumadan silmeye başladım:/ Bahar yorgunluğundan mıdır nedir, henüz temizlik, hazırlık, düzenleme anlamında hiçbirşey yaptığım yoktu düne kadar..Dün söylene söylene eczaneye attım kendimi..Eczacımızdan-yıllardır aynı yere giderim, gece telefon etme lüksüm bile vardır kendisine- bahar yorgunluğunu atlatabileceğim bir vitamin rica ettim, bu sabah itibarıyla kullanmaya başladım, çünkü birinin bu evi adam etmesi lazım!:) Eczane çıkışı  ilk iş balkon perdeleri araştırmasına koyuldum. Benim balkon  malum  .. Geçen sene balkon yazımda bahsetmiştim, taşındığımız gibi duruyor balkon, evde yeni olduğumuz için yıl boyunca nasıl kullanacağımı görmek istedim...hemen acele edip birşeyler yapılınca, sonra kullanmadığınız ya da kullanmakta
Devamı

Fırından öte: AGA

Yazan: -
Resim
AGA fırın -aslında fırın demek haksızlık, "pişirme ünitesi" daha uygun bir kelime- denince benim aklıma gelen ilk kelime mutfak, yemek ya da pasta değil,  "haute couture" :) Yani AGA da mutfak endüstrisinin bir Chanel 2.55'i ya da Hermes Birkin'i desek, abartmış sayılmayız:) Eh tabii bir Chanel ya da Hermes'le karşılaştırdığıma göre fiyatları hakkında da tahminleriniz oluşmuştur:) Hikaye 1929 yılında İsveç'te başlıyor. Nobel ödüllü bilimadamı ve mucit Dr. Gustaf Dalen, eşinin yemek yaparken ne kadar zorlandığını görünce, bu fırını geliştiriyor. Daha sonra bu üniteler ülke değiştiriyor ve İngiltere'de tarihi bir dökümhanede üretilmeye devam ediliyor. Bu ünitelerin en büyük özelliği, 70 yıldır tasarımının hiç değişmemiş olması ve gelişen, değişen bu teknoloji çağında hala seri imalat yapmaması..Tabii tek özelliği bu değil, ısıyı çok homojen bir şekilde yayması sebebiyle pişirdiği her yemeğin süper lezzetli olması, bir su ısıtıcısından çok dah
Devamı

Evde kaç tuvaletiniz var?

Yazan: -
Resim
Şaka yapmıyorum, evde kaç tuvaletiniz var? Eğer ikiden fazla tuvalete sahipseniz, orayı bambaşka bir şekilde değerlendirebilirsiniz. Nasıl mı? Şu an yaşadığımız evi görür görmez, evde 2 adet banyo olduğunu farkedince, misafir tuvaletinin anlamsızlığını sorgulamıştım. Ve evi aldığımız an, ilk kararlarımızdan biri misafir tuvaletini iptal etmekti, zaten evde 2 adet tuvalet mevcuttu. Böyle küçük odalarla ne yapabilirsiniz? -Eğer kütüphaneye yer yoksa, uygun raflama sistemleriyle orayı bir kitap odası haline getirebilirsiniz. -Siz de benim gibi banyo/mutfakta çamaşır makinası sevmiyorsanız, orayı çamaşır odası yapabilirsiniz. -Eğer büyükçe bir tuvaletse, çamaşır odasına ilave ütü odası ekleyebilirsiniz. -Yatak odasında yeterince depolama alanınız yoksa, buraya açık sistem dolap/depolama ünitesi yaptırabilirsiniz. -Yatak, yastık, battaniye, havlu, yorgan, çarşaf gibi tekstilleriniz için depolama alanı oluşturabilirsiniz. -Ya da benim gibi, evin tüm ıvır zıvırını toparlayacak bir
Devamı