Pazar yazısı
Biliyorsunuz, çok Pazar yazısı yazmıyorum.
Arada Pazar günleri dinlemekten keyif aldığım müzikleri paylaşırdım burada, şimdilerde o da kesildi..aslında yeniden başlamalı..
Ama bu Pazar -sabahtan öğlene kadar olan kısım hariç- kapalı mekanlara tıkılıp kaldık.
Çünkü hava gölgede 40, güneşte 45 dereceydi:/
Eh evde olunca, biraz buraya karalayayım dedim.
Ben alışkınım, tüm hayatım İzmir'de geçti, kendimi koruduğum sürece sıcak beni çok etkilemez.
Ne var ki, İstanbul'un ılıman yazına alışkın eşim fenalık geçirecek gibi oldu:)
Neyse ki nem yoktu. En çok nem olunca çekilmez oluyor..
Sabah uyanır uyanmaz deniz kenarının hem Selim Efe'ye hem bize iyi geleceğini düşündük.
İyi ki de gitmişiz, biraz kendimize geldik:)
Bu arada bilmeyen, gelmeyi düşünen için belirtelim, Antalya'nın deniz durumu şudur: sabahtan öğlen 12.00-13.00'e kadar göl gibi, harika bir su vardır. Tıpkı şöyle:
Öğleden sonra dalga başlar, keyfi olmaz.
Öğle saatlerinde eve dönünce tekrar çıkmaya karar verdik. Sokağa değil tabii, klimalı ortama çıkıyoruz:))
Birkaç ihtiyacımızı görüp, Johnny Deep'in son filmi Maskeli Süvari'yi izlemekti niyetimiz ama saatler uymadı..kısmet, başka sefere.
Peki ihtiyacımızı gördük mü? Kısmen.
Kadın milletinin pekçok örneği gibi, ben de indirim etiketlerini gördüğüm an hesapta olmayan şeyler almaya başladım:/ Aslında hep bir listem vardır, ihtiyaçlarımı, yapılacak listeleri hep o küçük defterime yazarım. Ama bazen benim de içime bir "alışveriş canavarı" kaçıyor işte:/
Burada aldıklarımı pek yazmıyorum ama bunları indirimde yakaladığım için, belki siz de almak istersiniz diye düşündüm.
Taba rengi benim kıyafetlerimde en çok kullandığım renklerin başında gelir. Kadınların %90'ının aksine, siyaha pek düşkünlüğüm yoktur.
Bu sandaletlerin rengini görünce hiç düşünmeden aldım, fiyatı 77 tl idi.
Geçenlerde Sahildeki Ev'de "sadece ambalajı için aldığınız ürünler var mı?" diye sormuştu Ayşegül, Bonne Maman reçelleri yazmıştım kendisine ama birşey daha var, unutmuşum: Bath and Body Works torbaları!
Ama farkettim ki, Bonne Maman reçelleri ile ortak noktaları PÖTİKARELERİ :) Yoksa annem gibi çılgıncasına torba biriktirenlerden olmadım hiçbir zaman:)
Evet buranın pötikareleri beni içeri çağırıyor ama içeri çağıran bir faktör daha var: Aromatherapy serisi.
Nane ve okaliptüs içeren bu seri, benim kozmetikler içinde en sevdiklerimden..çünkü naneli, mentollü, okaliptüslü olan herşeye bayılıyorum!
Bu naneli ürünler ayrı bir yazı konusu aslında..
Neyse..
Aromatherapy serisi indirimde değildi ama el sabunlarının 3 şişesi 19 tl idi.
İlgilenenlere duyurulur.
Sevdiklerimizle, keyifli bir Pazar olsun!
Sevgiler
Arada Pazar günleri dinlemekten keyif aldığım müzikleri paylaşırdım burada, şimdilerde o da kesildi..aslında yeniden başlamalı..
Ama bu Pazar -sabahtan öğlene kadar olan kısım hariç- kapalı mekanlara tıkılıp kaldık.
Çünkü hava gölgede 40, güneşte 45 dereceydi:/
Eh evde olunca, biraz buraya karalayayım dedim.
Ben alışkınım, tüm hayatım İzmir'de geçti, kendimi koruduğum sürece sıcak beni çok etkilemez.
Ne var ki, İstanbul'un ılıman yazına alışkın eşim fenalık geçirecek gibi oldu:)
Neyse ki nem yoktu. En çok nem olunca çekilmez oluyor..
Sabah uyanır uyanmaz deniz kenarının hem Selim Efe'ye hem bize iyi geleceğini düşündük.
İyi ki de gitmişiz, biraz kendimize geldik:)
Bu arada bilmeyen, gelmeyi düşünen için belirtelim, Antalya'nın deniz durumu şudur: sabahtan öğlen 12.00-13.00'e kadar göl gibi, harika bir su vardır. Tıpkı şöyle:
Öğleden sonra dalga başlar, keyfi olmaz.
Öğle saatlerinde eve dönünce tekrar çıkmaya karar verdik. Sokağa değil tabii, klimalı ortama çıkıyoruz:))
Birkaç ihtiyacımızı görüp, Johnny Deep'in son filmi Maskeli Süvari'yi izlemekti niyetimiz ama saatler uymadı..kısmet, başka sefere.
Peki ihtiyacımızı gördük mü? Kısmen.
Kadın milletinin pekçok örneği gibi, ben de indirim etiketlerini gördüğüm an hesapta olmayan şeyler almaya başladım:/ Aslında hep bir listem vardır, ihtiyaçlarımı, yapılacak listeleri hep o küçük defterime yazarım. Ama bazen benim de içime bir "alışveriş canavarı" kaçıyor işte:/
Burada aldıklarımı pek yazmıyorum ama bunları indirimde yakaladığım için, belki siz de almak istersiniz diye düşündüm.
Taba rengi benim kıyafetlerimde en çok kullandığım renklerin başında gelir. Kadınların %90'ının aksine, siyaha pek düşkünlüğüm yoktur.
Bu sandaletlerin rengini görünce hiç düşünmeden aldım, fiyatı 77 tl idi.
Geçenlerde Sahildeki Ev'de "sadece ambalajı için aldığınız ürünler var mı?" diye sormuştu Ayşegül, Bonne Maman reçelleri yazmıştım kendisine ama birşey daha var, unutmuşum: Bath and Body Works torbaları!
Ama farkettim ki, Bonne Maman reçelleri ile ortak noktaları PÖTİKARELERİ :) Yoksa annem gibi çılgıncasına torba biriktirenlerden olmadım hiçbir zaman:)
Evet buranın pötikareleri beni içeri çağırıyor ama içeri çağıran bir faktör daha var: Aromatherapy serisi.
Nane ve okaliptüs içeren bu seri, benim kozmetikler içinde en sevdiklerimden..çünkü naneli, mentollü, okaliptüslü olan herşeye bayılıyorum!
Bu naneli ürünler ayrı bir yazı konusu aslında..
Neyse..
Aromatherapy serisi indirimde değildi ama el sabunlarının 3 şişesi 19 tl idi.
İlgilenenlere duyurulur.
Sevdiklerimizle, keyifli bir Pazar olsun!
Sevgiler
Alışveriş canavarın ayakta sanırım bu aralar ayşe'cim:))Çok güzel hepsi de.
YanıtlaSilRehber günaydın,
SilSorma..o vücut nemlendiricisi dışında ne o el sabunlarına, ne de sandalete ihtiyacım vardı..sağlık olsun..
Önümüzdeki 6 ay için sıkı kararlar aldım bu alışveriş konusunda, bakalım başarılı olabilecek miyim..:)
hehehe bu alışveriş canavarı nasıl öyle bir anda canlanıyor anlamıyorum ki (:
YanıtlaSilgüzel şeyler almışsın amaaa.. ben o siyah seven hatta siyaha ve kırmızı aşık kısımdanımmmm sanırımmm (:
şu bon mama'yı aklıma taktın.
YanıtlaSilbi bulayım şundan.
o girdiğiniz yer neresi oluyo ki.
fotodaki.
:)
"girdiğimiz yer"?
Sildenizden bahsediyorsan Lara'daki plajlardan biri
iyi bayramlar