Pazartesi görünümlü Çarşamba

Öncelikle belirteyim: bu başlığı bir arkadaşımın Facebook'taki durum güncellemesinden esinlenerek oluşturdum. Durum o kadar beni anlatıyordu ki, başlık olarak koymakta sakınca görmedim :)

Aslında baktığınızda ben öğrenci değilim, memur da değilim, milli bayramlarda tatil yapan herhangi bir şirkette de çalışmıyorum. Ancak son 2 senedir Antalya'da Cumhuriyet Bayramı o kadar coşkulu, o kadar "bayram" gibi kutlanıyor ki, ben de bayram tatili modundaydım:)

Bugün ise tatil bitmiş, hafta başlamış, sanki Pazartesi gibi..

İzmir'de fazlasıyla coşkulu kutlandığından olsa gerek, Cumhuriyet Bayramı'nı çocukluğumdan beri çok severim. Bir de küçükken bu bayramda okul töreninden sonra bilirdik ki, anne/babamız bizi akşam dışarı çıkaracak, büyükler gibi takılacağız...çocuk aklı işte:)

Sonra büyüdük, yetişkin olduk, yine birşey değişmedi; bayramlarda soluğu yine Kordon/Gündoğdu Meydanı arasında aldık.

Dün bir arkadaşım İzmir Gündoğdu Meydanı'nda öğle saatlerinde bir fotoğraf çekmiş, her zamanki gibi kalabalıkmış, orada arkadaşlarımla olmayı çok istedim.
35,5 Karşıyakalılar ise kutlamalara erken başlamış, bir gece önceden sokaklara dökülmüşler:)
Bu seneki Cumhuriyet Bayramı benim için çok özeldi..
Eşimin kurucularından olduğu Antalya Klasik Otomobil Kulübü 90. yıl için bir Cumhuriyet Korteji hazırlamış, biz de kızımız Bea ile korteje katıldık. Bu fotoğraf ta Selim Efe'ye hatıra..
Selim Efe henüz tam olarak iyileşmediği için onu korteje götüremedim, kısmetse seneye..
Akşam ise Antalya görülmeye değerdi, birbirini tanımayan binlerce insan birlik içinde önce Türk Yıldızları'nın nefes kesen gösterisini izledi, ardından da Cumhuriyet Meydanı'nda toplanmak üzere yürüyüş yaptı. 
Bağımsız olmak, başkalarının sömürgesi olmamak, birlik olmak, böyle günlerde tek yürek olmak çok güzel..

Ve şimdi tatil ve eğlence bitti, normal hayata dönüş yaptık.
Hava burada hala yazdan kalma ama bizim evde yarın itibarıyla kış temizliği başlar..
Evde heryer darmadağın, bizi artık ancak bir kış temizliği paklayabilir!:)
Ortalıkta pek ıvır zıvır olmasından hoşlanmam ama artık eşimi de rahatsız etsin diye, başta tablolar olmak üzere, herşeyi ortalığa koymaya başladım...yoksa aynalar gibi bunların da asılması ayları, hatta yılları bulacak! ( aynaların akibetini merak edenler)
Yarın Gülşen gelecek, ortalığı böyle görüp kaçmaması için ben dolapları temizlemeye başlayayım!
Sizi de bir "Pazartesi şarkısı" ile başbaşa bırakayım:)
Sevgiler:)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cam balkona perde ama nasıl?

Fırından öte: AGA

Evde kaç tuvaletiniz var?